Basınç Yarası Nedir? Ameli̇yat Sırasında Basınç Yarası Neden Gelişir? Hemşi̇reli̇k Bakımında Basınç Yarasını Önlemeye Yöneli̇k Neler Yapılır?

        Basıncın neden olduğu doku bütünlüğündeki bozulmalara basınç yarası/ülseri denir. Basınç yaraları (BY) ile ilgili pek çok tanım yapılmıştır. Bu tanımlardan en yaygın ve en güncel olarak kullanılan tanım Amerika’da Ulusal Basınç Ülseri Danışma Paneli (NPUAP) tarafından yapılan tanımdır. NPUAP (2017) göre Basınç Yarasının Tanımı;  genellikle kemik çıkıntısı üzerinde veya tıbbi veya diğer bir cihazla ilgili ciltte ve/veya altta yatan yumuşak dokunun lokalize hasarı olarak tanımlanmıştır (1). Yaralanma bozulmamış cilt veya açık yara şeklinde olabilir. Hasar yoğun veya uzun süren basıncın sonucu olarak ortaya çıkar. Yumuşak dokunun basıncı; mikro dolaşım, beslenme, perfüzyon ve yumuşak dokunun durumundan da etkilenebilir.

        Basınç yaraları sağlık bakım kurumlarında yaygın olarak görülür. Tedavisi pahalıdır ve kapsamlı bakım gerektirir. Ölüm ve hastalık olasılığını arttırır, hastanın gereksiz yere acı ve ağrı çekmesine yol açar bu nedenle önemli bir sağlık bakım sorunudur (2). Basınç yarası oluşması kalitesiz bakım göstergedir, bu sorun aynı zamanda hastaya ağrı, acı verir ve yaşam kalitesini düşürür, hastanede kalış süresini uzatır, hastalığa ve hatta ölüme neden olabilir (3).

        Basınç yaraları(BY), önlenmesi gereken önemli bir sağlık sorunudur. Günümüzde BY’nı önlemeye yönelik birçok rehber geliştirilmiştir. Bu rehberlerden yaygın olarak kullanılanlardan bazıları: NPUAP, EPUAP, Registered Nurses’ Association of Ontario (RNAO) tarafından geliştirilen rehberlerdir. Bu rehberlerde yer alan önleme girişimleri; risk değerlendirilmesi, deri değerlendirilmesi, deri bakımı, beslenme durumunun değerlendirilmesi, pozisyon değiştirme, destek yüzeyi kullanımı, sağlık profesyonellerinin, hasta ve hasta yakınlarının eğitimi ve kayıt tutmadır (3) .


Ameliyat Sırasında Basınç Yarası Gelişimine Neden Olan Risk Faktörleri


Ameliyat sırasında hastalarda basınç yarası gelişimine neden olan birçok risk faktörü vardır. Bunlar aşağıda verilmiştir (3,4).

  • Anestezi yönetimi 

  • Ameliyatın süresi

  • Ameliyat türü

  • Ameliyat boyunca hastanın pozisyonu

  • İmmobilizasyon süresi 

  • Kullanılan ameliyat masası 

  • Nemlilik /Operasyon öncesi kullanılan cilt solüsyonları

  • Hipotansiyon 

  • Hemodinaminin bozulması

  • Ekstrakorporeal dolaşım

  • Kan kaybı

  • Hipotermi, hipertermi 

  • Isıtıcı battaniye kullanımı 

  • Kullanılan pozisyon aletleri 

  • Destek yüzeyi ile hasta arasında örtü olması


Ameliyat esnasında hastaya verilen pozisyon basınç yarası gelişimi açısından önemlidir. Hastalar ameliyat sırasında pozisyon değiştiremez ya da rahatsız olduğunu belirtemez. Bu nedenle bu durumdaki hastalar savunulmak üzere ameliyathane hemşirelerine ve cerrahi ekip üyelerine bağımlıdırlar. Yaralanmaya karşı özellikle kemik çıkıntılarının üzerindeki cilt alanları savunmasızdır. (6)

Hastaya ameliyathanede verilen pozisyona göre her bir pozisyondaki riskli bölgeler farklıdır. 


Basınç Yarası Gelişiminin Önlenmesi 


        Ameliyat olan hastalarda bası yaralarına neden olabilecek birçok risk faktörü vardır. Bununla birlikte, bu risk faktörlerinin çoğu hemşirelik bakımı ile önlenebilir.


2014 yılında NPUAP (National Pressure Ulcer Advisory Panel)  EPUAP (European Pressure Ulcer Advisory Panel) ve PPPIA (Pan Pacific Pressure Injury Alliance )’nın ortaklaşa çalışmaları ile yeniledikleri rehberde ameliyathanede basınç yaralanmasına yönelik önlemler şöyle sıralanmaktadır;

  1. Ameliyat geçiren bireye özgü ek risk faktörlerinin dikkate alınması,

  2. Basınç yarası gelişme riski altındaki tüm bireyler için ameliyat masasında yüksek özellikli basınç destek yüzeyi kullanılması,

  3. Bireye cerrahi sırasında basınç yarası gelişme riskini azaltacak şekilde pozisyon verilmesi, 

  4. Bireyin topuklarının ameliyat masasının yüzeyine temasının tam olarak kesilmesi,

  5. Topukların ameliyat masası ile temasını keserken dizlerin hafif fleksiyonda olması,

  6. Ameliyattan önce ve sonra basıncın tüm vücuda dengeli dağıtılmasına özen gösterilmelidir (6). 


Cerrahi hastalarında basınç yaralarını önlemek için, öncelikle bir risk değerlendirmesi yapılmalıdır. Cerrahi hemşirelerinin ameliyattan önce hastaların risk durumlarını belirlenmeli, uygun değerlendirme ölçekleri kullanılmalıdır. Bu ameliyat öncesi dönemde önlenebilir risk faktörlerine yönelik girişimlerde bulunmalarını sağlayacaktır. Cerrahi öncesi risk durumu belirlenmiş hastaların kayıtlarının tutulması ve bildiriminin sağlanması sayesinde ameliyathane hemşiresine ameliyat sırasında basınç ülseri riskini azaltıcı ve önleyici girişimleri uygulamasını sağlayacaktır.


Hasta güvenliğini tehdit eden durumlarından biri olan basınç yaralarının önlenmesi için öncelikli olarak kapsamlı bir şekilde hasta değerlendirmesi yapılmalıdır. Bu değerlendirme hasta daha ameliyata girmeden, servise kabul edildiği andan itibaren yapılmalıdır. Yoğun bakım ve servislerde kullanılan ölçekler yetişkinlerde, Braden Risk Değerlendirme Ölçeği, Norton Risk Değerlendirme Ölçeği, Bates-Jensen Yara Değerlendirme Ölçeği (BWAT), Waterlow Risk Değerlendirme Ölçeği, Suriadi ve Sanada Basınç Yarası Risk Değerlendirme Ölçeği, çocuklarda ise Buçh Pediatrik Basınç Yarası Risk Tanılama Aracı ölçeği kullanılmaktadır (7). Ameliyatheneye özgü 3S Ameliyathane Basınç Yarası Risk Değerlendirme Ölçeği adlı bir adet ölçek bulunmaktadır. (8). 


Ameliyat olacak hastanın cildi, müdahale öncesinde, sırasında ve sonrasında değerlendirilmelidir. Ameliyathane hemşireleri ameliyat sırasında kullanılan solüsyonlara bağlı ortaya çıkan nemliliğin hastada basınç yarası açısından risk oluşturmaması için deri hazırlığını uygun şekilde yapmalı ve ameliyat bölgesi dışında basınç altında kalan bölgelerin kuru kalmasına dikkat etmelidir.

Anestezi verildikten sonra hastaların, pozisyon değişimi sırasında sürtünmeye bağlı basınç yarası riskini azaltmak için çarşafla döndürülmesi, hastaların taşınması sırasında yardımcı aletlerin kullanılması ve basınç altında kalan riskli bölgelere jel gibi destek materyallerinin yerleştirilmesi gerekmektedir.

Basınç yaralarının önlenmesi ve tedavisi için güncel bazı rehberler, cerrahi hastaya basınç dağıtan bir destek yüzeyinin kullanılmasını önermektedir. Destek yüzeyi, hasta ile zemin arasındaki basıncın geniş bir alana dağıtılmasına yardımcı olur, böylece dokuda kapiller dolaşımın korunmasına yardımcı olur ve cilt bütünlüğünün bozulma riskini azaltır. Destek yüzeyleri, BY riski taşıyan hastalara ve /veya daha önce BY gelişen hastaların tedavisinde ve BY’nın önlenmesinde tavsiye edilir. Standart ameliyat masası üzerine yerleştirilen ve basıncı yeniden dağıtma özelliği olan destek yüzeylerinin postoperatif dönemde basınç yarası görülme olasılığını önemli ölçüde azalttığı bilinmektedir (7).


Tüm bu girişimlere ek olarak ameliyathane hemşireleri, ameliyat sırasında hastayı basınca bağlı basınç ülserinden korumada aktif rol almalı; pozisyon için gerekli malzemeleri önceden tahmin edip hazırlamalı; ameliyathane ekibinin tamamına basınç yarasını önlemeye yönelik eğitim programları düzenlemeli; ameliyat sonrası özellikle ilk üç gün olmak üzere cerrahi servis hemşireleri hastaları basınç yarası gelişme riski açısından değerlendirmeli ve risklere yönelik bakımı planlamalıdır (7).


Basınç yarası hastanın sağlığını ve yaşam kalitesini olumsuz etkilediği gibi hemşirelerin iş yükünü ve bakım maliyetini arttırdığı düşünülmektedir. Basınç ülseri önlenebilir bir sağlık sorunu olmasına rağmen, sıklıkla hastanın tıbbi tanısına yoğunlaşmış olan tedavi ekibinin, hemşirelerin ve hastanın dikkatinden kaçmaktadır. Cerrahi girişim sırasında basınç yarasına yol açabilecek risk faktörleri ve dolayısıyla önleme girişimlerine çoğunlukla dikkat edilmemektedir. Bu noktada cerrahi servis hemşireleri ve ameliyathane hemşirelerine önemli sorumluluklar düşmektedir. Hasta açısından BY’na neden olabilecek tüm riskler hem serviste hem de ameliyathanede değerlendirilmeli, gerekli önleme girişimleri uygulanmalıdır. Tüm sağlık ekibine bu konuda düzenli eğitimler verilmeli, bilgi eksiklikleri giderilmelidir. Aynı zamanda cerrahi hemşireleri basınç yarası ile ilgili güncel kaynakları takip etmeli, uygulamalarına dahil etmelidir. Cerrahi girişim uygulanan hastalarda basınç yarası gelişimine yönelik çalışmalar daha fazla yapılmalıdır.


KAYNAKLAR

1- http://www.npiap.com/national-pressure-ulcer-advisory-panel-npuap-announces-a -change-interminology-from-pressure-ulcer-to-pressure-injury-and-updates-the-stages-of-pressureinjury/.Erişim:11.10.2017
2- Ter N, Yavuz van Giersbergen M. Basınç yaralarının önlenmesi, Yavuz van Giersbergen M., Kaymakçı Ş, Ameliyathane Hemşireliği Kitabı, İzmir, 2015; 483 - 488.
3- H. Ameliyata bağlı gelişen basınç yaraları. 2.Uluslararası 10.Ulusal Türk Ameliyathane ve Cerrahi Hemşireliği Kongresi. 2017; 100-106.
4- Mutlu S. Açık kalp ameliyatı uygulanan hastalarda basınç yarası oluşumunu etkileyen faktörlerin incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İzmir, 2012.
5- Rao AD, Preston AM, Strauss R, Stamm R, Zalman DC. Risk factors associated with pressure ulcer formation in critically ill cardiac surgery patients: a systematic review. J Wound Ostomy Continence Nurs. 2016; 43(3):242-247.
6- Rızalar S. Basınç yaralarının önlenmesinde güncel rehberlerin önerileri, 2.Uluslararası 10.Ulusal Türk Ameliyathane ve Cerrahi Hemşireliği Kongresi. 2017; 107-112.
7- Gül Ş. Cerrahi girişim uygulanan hastalarda basınç ülseri gelişiminin önlenmesi. Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi. 2014; 54–61.
8- Soyer Ö, Özbayır T. 3S Ameliyathane basınç yarası risk tanılama ölçeği’nin Türkçe’ye uyarlanması. Uluslararası Hakemli Hemşirelik Araştırmaları Dergisi. 2018; 13(1):46-64.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KAS İÇİ (İNTRAMÜSKÜLER – İM) ENJEKSİYON UYGULAMASI

CERRAHİ SERVİS HEMŞİRESİNİN GÖREVLERİ